Ben infeksiyon hastalıkları alanında uzmanlık eğimi alan doktor Eren ÖZTÜRK, aynı zamanda beslenme danışmanlığı ve diyet konularında çalışmalarda bulunuyorum. Basillus cereus, Sallmonella, Clostridium Perfringens, E. Coli, Listeria monocytogenes ve daha
nicesi…
Besin ilişkili infeksiyona yol açan etkenleri okudukça yemeklerle arası açılıyor insanın değil mi?
Ancak bende tam tersi oldu ve lezzet duraklarında bir gezintiye çıkmaya karar verdim. Farklı kültürlerin mutfağını deneyimledikçe inanılmaz bir haz duydum ve bu duyguyu çevremle paylaşma
ihtiyacı hissettim. Fast food istilasına karşı ev yemeklerinin ve dünya mutfağının yaygınlaşması adına işe koyuldum. Yeni restorant keşfederken kötü tatlar ile karşılaşıp mutsuz olmayın diye kendimi feda ettim. Gurme Doktor bu şeklide ortaya çıktı. Hemen kendime instagram hesabı açtım ve paylaşımlara başladım. Ayda onlarca mekana gittiğimde gördüm ki hepsi birbirinden farklı lezzete sahip. Damat tadının peşinden giden süreçte obez olma, kilo alma riski de var. Bu nedenle spor ve diyet önemli yer tutuyor, bu yazıda diyet konusuna değineceğiz. Hepimiz hareketli ve yoğun bir hayata sahibiz, bu nedenle yapılacak diyetin uygulanabilir olması ve hayat şartlarına uyumlu olması çok önemli. Başlangıç olarak size 5 temel öneri vermek istiyorum. 1) Bol su içmek. Kalori değeri olmayan su, tok tutar; yalancı açlığı önler. Birçok kere hissedilen açlık atakları aslında susuzluğun yansımasıdır. Günlük 2,5-3 litre su tüketilmeli, güne su içerek başlanmalı.
2) Protein ağırlıklı beslenmek. Protein, yağa dönüşümü zor olan bir besin grubu. Kaslarımızın temel yapı taşı. Proteinlerin sindirimi midede olduğu için midede uzun süre durmaları ve tokluğu sağlamaları diyetin vazgeçilmezidir. Bir haşlanmış yumurta sizi öğlene kadar idare edebilir.
3) Egzersiz yapmak. Spor salonuna gidilemiyorsa bile günde 20 dakika yürüyüş yapmak metabolizma hızını artıracak, sindirimi kolaylaştıracak, hazımsızlığı önleyecektir. Gün içinde yürüyen merdiven ve asansör kullanmayın.
4) Salata tüketmek. Yemeğin yanında lif içeriği bol ve kalorisi az, vitamin-mineral deposu salata tüketmek hem sindirim açısından hem de kalori alımını kısıtlamak açısından faydalı olacaktır. Öğünlerinizde mutlaka salata olsun, unutmayın tabağınız ne kadar renkliyse o kadar iyi.
5) Şekersiz çay-kahve tüketmek. Öğünlerdeki kaloriyi kısıtlasanız bile içeceklerdeki şeker miktarı sizin diyetinizi başarısızlığa uğratabilir. Kahvenin yanında tatlı tüketmek, latte-mocha gibi şeker ve şurup katılan kahve türleri tüketmek, çayı şekerli içmek vb. gibi durumlar sizin kalori miktarınızı artırır. Çay kahve tüketimi tamamen bir alışkanlıktır, birkaç gün sonra şekersiz içmeye alışacaksınız, sadece deneyin.
Tavsiyelerin temelini “kalori açığı” yaratmak oluşturuyor, bu konuya bir sonraki yazımızda detaylı değineceğim. İşte bu öneriler diyeti kısa süreli değil, yaşam biçimi olarak uygulayabileceğiniz önerilerdir. Bu şekilde hem sağlıklı kalıp hem de damak zevkinizi doyasıya yaşayabilirsiniz. Afiyet olsun efendim.
Yorum Yazın