Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da, her köşesinde ayrı bir lezzet sunan Çömlek Restaurant'ı ziyaret ettim. Çömlek'in taş fırınında pişen eşsiz Çayeli fasulyesi ve muhteşem Çamlıca manzarası eşliğinde Karadeniz mutfağının en güzel örneklerini deneyimleme fırsatım oldu.
1999 yılında Kısıklı Meydanı'nda kurulan Çömlek, Maksut Günaydın ve kardeşi Kamil Günaydın'ın özenli yönetimi altında kısa sürede tanınmış ve sevilen bir mekan haline gelmiş. Rize'deki Hüsrev ve Lale'den esinlenerek, Nevşehir'in güveçte pişirme yöntemi ile harmanladıkları Çayeli fasulyesini, kendi özgün lezzetleriyle sunmaya başlamışlar.
2006 yılında Çamlıca'daki yeni yerine taşınan Çömlek, nefis manzarası ve görkemli dekoruyla dikkat çekiyor. İkinci kuşak Nursaid Günaydın'ın devam ettirdiği bu lezzet durağı, Karadeniz mutfağının tüm renklerini menüsünde barındırıyor. Menüye göz attığınızda iştahınızın kabarmaması mümkün değil!
Başlangıç olarak karalahana çorbası, fileto mezgitten sebzeli balık çorbası ve mercimek çorbası seçenekleriyle karşılacaksınız. Ana yemeklerde ise taş fırında toprak güveçte pişen, Çayeli fasulyesiyle nam salmış ispir kuru fasulyenin lezzeti sizi büyüleyecek. Dana etinden yapılan kavurma ise mutlaka denenmesi gereken bir diğer lezzet. Ayrıca pilav, karalahana dolması, turşu kavurması ve sebzeli güveç gibi seçenekler de nefis tatlar sunuyor.
Denemedim ama mevsiminde hamsi ve çeşitlerinin de mevcut olduğunu öğrendim. Özellikle yoğurtlarına hayran kaldığımı belirtmeliyim. Izgara çeşitlerinin yanı sıra Akçaabat köftesi de yerel lezzetlere güzel bir örnek teşkil ediyor.
Tatlılarla menüyü tamamladığımızda ise fırın sütlaç, ev baklavası ve annemin yaptığı gibi enfes laz böreği tam anlamıyla hedefi on ikiden vuruyor. Birkaç kez kahvaltısını deneyimleme fırsatım oldu ve her seferinde muhlama ve sınırsız çay keyfi ile harika vakit geçirdim.
Çömlek Restaurant, Karadeniz mutfağını İstanbul'da hakkıyla temsil eden, ailecek keyifli zaman geçirebileceğiniz bir mekan. Afiyet olsun!
Yorum Yazın